21 Eylül 2012 Cuma

Manitalı Tatilin Kare ASı - KAŞ / FLORANSA / BOZCAADA / EDINBURGH


Ey okur kişi, 

Hani Gez Gez Gez ikiye ayrılır dedim... ve bunun ilk kolu olan kız kıza tatil hakkındaki görüş ve önerilerimi belirttim ya!

Haaa... Şimdi Geldi sıra 2. Kola

Aman Ha!!! Manitalı tatil = romantik tatil değil amma ve lakin...Biz şimcik o kısmına konsantre olalım olur mu

Nerden mi biliyorum... İnanmayacaksınız ama... çok çok uzun zaman evvel! Develer tellal iken, pireler berber iken benim de bi manitam vardı ya huuuuJ he.. işte ordan J

Romantik tatil ne demek!

-          Yavaş tatil demek
-          Habire bi aktivite için biryerlere koşturmadığın tatil demek
-          Gecelerin barlarda kop-kop-kop la değil farklı aktivitelerle geçmesi demek
-          Tatilde de olsa Tras olmak, makyaj yapmak demek belki de J
-          Açık büfe bile olsa, yemekleri insan gibi yemeye özen göstermek demek
-          Arabayı kadının kullanmak zorunda olmaması, odadaki böcekler, denizdeki yosunlarla ilgili mızıldananbileceğin biri olması demek


Yeni başlayanlar için belki de, temel amaç ullllannnnn asrın hatasını mı yapıyorum /  ruh eşim mi buldum onu anlamak demek:p

O halde... Gelsin Manitali tatilin Kare Asına J

A-   KAŞ
B-    FLORANSA
C-     BOZCAADA
D-     EDINBURGH



A-     KAŞ: 2 x 2 = 4 à KAŞ = AŞK diye başlayayım ben cümleye..İçinden aşk çıkan yer diye de devam edeyim! İtalyanlar Roma ya Amor diyorlar ama... Kaş ın yanında... anca pazarlama hilesi kalır bu!
Neden Kaş, neden Aşk Peki

1-      Ulaşım: Şu gayet anlaşılır bir şey esasen ama walla, ulaşımı zor olan yer, güzelliğini daha uzun muhafaza edebiliyor. Kaş da öyle... Ama Kaş’a ulaşmak zor da.. Kaş da da, arabasız hareket.. çok da manalı değil. Dolayısı ile ilk evvela, Dalaman veya Antayadan uçakla gidilmesini tavsiye ettiğim Kaş da, akabinde araba kiralamak da zaruri sankim! Nitekim oaraya kadar gitmişken bir Kalkan-bir Kaputaş plajı yapılmadan da dönülmesin yaaa J

2-      Konaklama: Kaş dediğimiz yer bir kere seri üretim ve turistik bir yer değil ( çok şükür) dolayısı ile bulacağınız oteller de, çok çok büyük ihtimalle beklentinizi karşılayacaktır. Güzel kahvaltısı ve temizliği ile özellikle... Her yeri çok bi güzel olmakla birlikte, ben – şahsen – bizzat – kendim! Çukurbağ yarımadasını tavsiye ediyorum konaklama için... Denize nazır havuzu ve 10 numara 5 yıldız denizi ile de, plajda kazıklanmamak neymiş onu hatırlarsınız hem J

3-      Yemek: Kaşta tabii ki balık yenir J ama... Bölgenin balıklarından Kalkan, mevsiminin olmazsa olmazı tabii... Dediğim gibi hiçbirşey seri üretim olmadığı için de, hayatımda yediğim en keyifli deniz mahsüllü makarnayı dahi Kaşta yedim desem yalan olmaz... E bi de bu kadar keyif, bu kadar sefa alkolsüz olur mu, olmaz J ama adamların sınırlı sayıdaki barları bile şekercik ya! Bar mar, salla derseniz, diyorum size.... Otelinizde oturun, denize karşı ohhhh! Keyif Keyif Keyif

4-      Aktivite: Bütün gün, deniz kenarında camış gibi yat yat nereye kadar diyorsanız eğer! E akvaryum teknesi ile bi deniz turu yapın yaaa... Camlı tabanından anforalara bakarak, açık denizde yüzersiniz... Misss olur... ( sanırım zaten en toplu insan kitlesini Kaşta bu tekneden göreceksiniz J )  Yunuslarla yüzmek çok istiyorum ama havuzda bu iş için tutulan hayvanlara üzülüyorum çok diyorsanız... Denizde, terapi için kullanılan Yunuslarla yüzün! Kalkan a da gidin yaaa...Yolda 270 derecelik kıvrımlı yolların bir tanesinde en maviyi gördüğünüz noktada, solunuza bakın! İşte Kaputaş! Offf daha ne ya... zaten bitti gitti bile tatil


B-      FLORANSA: İtalya bize çok...çok tanıdık ya! Seviyoruz biz akdenizi, seviyoruz biz sıcak ortamı, sıcak memleketi Floransa dediysem de, sizi Toskanaya bağlasın diyeeee...

1-Ulaşım: Floransaya ulaşımda sıkıntı yok! İsterseniz şehirdeki Peretola Havalimanına inin, isterseniz , Pisa veya Bolognaya inin. Amma ve lakin, Öncelikle Biricik der ki Malum İtalya bayramda-seyranda bir Türk köyü... Bizim arka bahçe! Dolayısı ile tercihan bu vakitlerde gitmemenizi öneririm. Netekim g.t kadar yer! Ki, sempatisi ve romantizmi de büyük ölçüde buna dayanıyor.
Ve FloransaDAN ulaşım! Efenim... Malum, Floransayı tavsiye sebeplerimizin en en başında, şehrin Toskana vadisinin merkezlerinden olması da var. Floransaya geldikten sonra, isterseniz otobusle, isterseniz araba kiralayarak isterseniz mevcut turlara katılarak Chianti Classico – San Gimignano – Siena üçlüsünü gezebilirsiniz ( 3 ünden birine gitmeden dönerseniz walla adamın alnında MAL yazısı belirir ona göre :P )

2-Konaklama: Floransada fiyat aralığı geniş! Şehirin dışına doğru daha büyük oteller de bulmak mümkün isterseniz ya da Arno nehri manzaralı küçük, sempatik oteller bulabilirsiniz, paraya kıyıp J

3- Yemek: Şimmmmdi... Meşhur Floransa Bifteği varmış! Efendim Fatih Terim de hastasıymış... Öğrenin – gidin – bulun – yiyin! Amma bizim Türk usulü ÇOK PİŞMİŞ in karşılığını burada  bulamayacağınızı önceden söyleyeyim! Floransa da yenmezse olmaz ne var, Don Dur Ma J İtalyan dondurmasının en en güzel örneklerinden yiyeceğinizi garanti ediyorum. ( ha bi de anavatanı San Gimignano da)  Ya da Gilli de bir tatlı tatlı kazıklanın yaaaa J Toskana da zaten kareli örtülü, küçük italyan restaurantlarında ne yiyeceğinizi de ben söylemeyeyim artık zaten di mi! Ama çömlekteki House Wine cepte!

4-Aktivite: Aktitiveyi esasen ulaşımda verdim sankim... Dediğim gibi Toskana hakikaten çok keyifli, çok dinlendirici.... İnsana küçük hayatlar olabileceğini, ve bunun keyifli olabileceğini hatırlatan bir bölge... Dolayısı ile koştur koştur değil, sindire sindire gezmenizi tavsiye ediyorum. Floransa demek bu arada tabii ki Medici ailesi demek ve Medici Müzesi de bir çok ünlü italyan resimlerini görebileceğiniz, hatta sağa mı baksam, sola mı diye afallayacağınız bir müze... Hem belki kapısında Eros u da görürsünüz J Haaa... Bi de David in kıçının kıvrımlarını ezberleyeceksiniz... J yapcak birşey yok J J

C-      BOZCAADA:  İstilacı İstanbullunun çoktan ele geçirdiği ama henüz bitiremediği bir yer Bozcaada J Denizi soğuk, coğrafyası geniş ada Bozcaada J yazlık değil baharlık-yazlık, 4 mevsimlik ada

1-Ulaşım: Bozcaada tabii ki normal olrak yazın daha çok tercih ediliyor ve ada olmasından mütevellit de ulaşımı feribotlarla sağlanıyor. İstanbuldan geliyorsanız hele... hoppp 1- Canakkale, 2-Ada.. 2 tane feribot kullanaraktan gidiyorsunuz. Aha... Hele bir de Pazar günü geri dönüyorsanız, akşamüstü tekirdağ – İstanbul yolu trafiğinden de nasibinizi almanız çok büyük olasılık. Şimdilerdepır pır deniz uçağı seferleri de başlamış ama tutsa da artsa seferleri fln, Şahane olabilir yani... Bu arada adada da ulaşım sıkıntı, dolayısı ile adada da araba çok hayatınızı kolaylaştıracaktır!

2-Konaklama: Zaten artık menülerde de yer almaya başladı Bozcaada kahvaltısı J Dolayısı ile birçok pansiyon ve butik otel barındıran adada kahvaltıların ekseriyetle özenli ve güzel olduğunu söylemeliyim. Keza, gerek rum mahallesinde yoğunlaşan pansiyonların, gerekse çoğunluğu büyükçe bir ev kıvamındaki butik otellerin hepsi sıcak ve sempatik. Yeni yeni... şehir merkezinden daha içerlere doğru, daha lüks, daha geniş kullanım alanları mevcut oteller de yapılıyor sanıyorum ama, çok şükür... bi devasa bina kıvamlı değil tabii ki bunlarda!

3-Yemek: Kahvaltılarından zaten bahsettim J Akşamları da merkezdeki dizi dizi restaurantlardan birini seçip ada şaraplarını denemenizi tavsiye ediyorum tabii ki...

4-Aktivite: Adanın bir temel aktivite ritueli var J 1- Yel değirmenlerinde güneş batırmaca, 2- Adanın 2 halk plajında denize girmece 3- Şarap fabrikası gezmece / Bağ Bozumu /  4-Müze Kaleyi gezmece ( opsiyonel :p) Haaa... ben bu aktiviteleri adadaki minibüslerle yapmak istemiyorum, derseniz ( ki dediğim gibi ada hakikaten kendi çapında büyük) veyahut, şemsiyemi alıp koy koy gezmek istiyorum diyorsanız ya da... şarap fabrikalarından koli koli şarapları bagaja neden istiflemeyecekmişim ya hu diyorsanız araba şart! Ne diyeyim J Bu arada neden manitayla gidilcek yerler listemize aldık memleketimizin bu güzide adasını... Akşam yemek sonrası...2 içki içeyim, hafiften de müzik dinleyeyim diyeceğiniz 2-3 mekan var! Ahanda budur... ya değilse, sahil kenarında çay içip, çekirdek çitlemek serbest J J son olarak da... henüz nail olamadığım ama Agustos sonu, Eylül başı gibi gerçekleşen bir bağ bozumu hadisesi var ki... başlı başına birşey... bunun için özel turlar düzenleniyor, organizasyonlar yapılıyor gibi gibi!  Yapılması gerekenler listemde en baş sırada alıyor kendisi!!! Merak...


D-     EDINBURGH:  Başka bir yer – Başka bir zaman hissiyatı Edinburg!

1-Ulaşım: Hazır ada kıtaya gitmişken bi Londraya da gideyim derseniz Londra-Edinburgh arası ister uzun tren yolculuğuyla etrafı seyrederek gidin şehire, isterseniz uçakla! Haaa... istemem Londrayı, romantik tatil yapacaz dedik sana diyorsanız artık İstanbuldan direk uçuş da var artıkın ;)

2-Konaklama: Edinburgh da gençlik için Hosteller var, babalar için baba oteller de J ama... Guesthouse lar şehrin çok tercih edilen opsiyonlarından... Şehir merkesindeki evlerin de otellerin de yüksek tavanlı, kadife perdeli... sövalye hissiyatında olduğu bu şehirde siz de bu tarz bir yer tercih edin derim ben!

3-Yemek: Fine Dining için Edinburgh da restaurant sayısı çok kısıtlı ama adamların yine de Michelin yıldızlı restaurantları yok değil J Onun dışında ya yine Fish & Chips ya da Haggis diye bir yiyecekleri var o... Ama Haggisin içindekilere bakmadan yiyorsanız yiyin... yoksa!!!! Kanaatimce Edinburgh daki en yiyilesi şey Somon... Adamların Somonları güzel ya hu... ve güzel de pişiriyorlar deniz ürünlerini! Tavsiyedir! Bir de butter cookie leri var ki... oh... yağlı yağlı! Gerçi artık memlekette de bulunuyor gayet sık da...

4-Aktivite: Edinburgh kalesi, Edinburg un olmazsa olmazlarından...ki, hakikaten hakkını veriyor! Hem şehire hakim manzarasıyla hem de iyi korunmuş, iyi sunulan içeriğiyle!!! İsteyene dağ, deniz kenarı, şehir sokakları, Arboretum gibi gibi yürüyüş alanları kallavi... Haaa... Tabiii kraliçe nin eski resmi yatı ve Harry Potter ın okulu da burada...Eğer Agustos ta, festivaller zamanında gitmediyseniz de, akşamları PUB larda değişik biralardan denenebilir!!! AMA, hatta AMAN HA! Şehirin mistik havasına kapılıp, gevur yapmış, kesin korkutunçtur fln diye düşünüp, gece Zindan, Mezarlık turu gibi korku-eğlencesi aktivitelerine girmeyin... Çok istiyorsanız şehrin arka sokaklarında kaybolun fln... Verdiğiniz paraya yazık! Demedi demeyin

1 yorum: