18 Mart 2013 Pazartesi

Burada hersey kivaminda... Amsterdam


Evet... Bende gurbetcinin okumuş versiyonu olan EXPAT oldum, sehirleri doldurum... Sevincliyiz hepimiz, yasasin Amsterdam :)
Ve buradan ilk izlenimlerimi bu şehire yeni baslayan biri olarak daha burasi benim gerçegim olmadan yazıya dökeyim istedim... 

Burasi iddiasiz bir sehir, zorlama, şişirme yok. Insanlar da mekanlar da oldukları gibi ama eksik deil... Yaniiii... Caddeye makyajsız çıkmayan, topukludan vazgeçmeyen, kuaför bütçesi yapan kitleden sonra  burada insanlar tüm bu ekstra eforu sarfetmeden varlar :) ama dedigim gibi bu demek degil ki, dünyanin bircok yerinde görebilecegimiz gibi pis, paçoz ve umursamazlar... Tamam ayakkabı endeksinde bayaa bi gerideler ama sanırım onu da kabul edebilirim şu altyapıda :) ( bi noktaya kadar tabi :) )

İddiasizlık kendini şehirdeki mekanlarda da gösteriyor... Bir sokağın başında durup sokağa doğru baktııınızda bisey yok burda diyorsunuz belki ama sokağa girdiğinizde, tabii ki şehir merkezinde :), binalarin altinda küçük restaurantlar, barlar, butikler... Ve iddia ediyorum, kendi mutfagi olmayan Amsterdamda, gönlünüzün çektiği mutfağı, makul fiyatlara ve averaj kaliteyle her yerde bulabilirsiniz... Restaurantin adini, sanini, seceresini cok da bilmenize gerek yok :) haaaa... Leidseplein gibi sehrin ennnn turistik yerinde yerseniz daha çok paraya daha az kaliteli yemek yersiniz tabii ama KOTU olmaz! Icki fiyatlarından ve bizim İstanbulda içeceklere öncelikli ama yeme-içmeye ne kadarrrr saçma paralar ödediğimizi söylemiycem bile! neyseeee...

Gece disari cikmak istiyorsunuz... Neredeyse her kosede PUB kivamli mekanlar var ve Dutch lar ogle saatlerinden itibaren buralari dolduruyorlar... Gürültücü bir kalabalık deil ama... Oturup biralarini iciyor iste adamlar :) ama bu PUB larda içebileceginiz şeyler belli... Oyle ver bi Mojito, patlat bi Carprinha yok :) karıştırmali, kokteylleri içmek için ayrı mekanlara, başka kokteyl barlara gideceksin... Haaaa Jegermeister heryerde tabii ki :)) 

Bi çilgin noktayı daha vurgulayayım istiyorum :) daha once de sinyalini vedim ama... Burada alışveriş merkezi, outlet vs yok :)) demekki neymis... Coluk cocugu ve insanin kendini eylemesi icin illa bunlara gerek yokmus :) galibaaa yani :))

Bisiklet uzerinde doğan bu ırk, bir elinde şemsiye ile bisiklet kullanabiliyor ya da aynı anda cep telefonundan mesaj atarken bisiklet kullanmak bir sıkıntı yaratmıyor bu bünyelerde. An itibariyle, hava ve yol durumları da göz önünde bulundurularak, bu bisiklet mevzuu bende kayak bilmeden Uludagin tepesine ayaginda kayaklar birakilmislik hissiyati yaratio :) cunku bildiiiin bi bisiklet trafigi var burada :) ve gozunun yasina bakmazlar gibi gelio ama :) goriciiiiizzzzzz..... 

Yine yeni yeniden, gösterişsiz ama kafi analizine geri dönersek... Bisiklet gibi, spor yapmak da burada insanların doğalı, rutini... Makyaj yapıp, süslenip spor salonlarını doldurmuyor burada insanlar...Spor salonlarini ter atmak için kullanıyorlar... Enteresan diiii mi :) haaa bi de spor salonlarını deil, parklari bahceleri de dolduruyorlar :) Hatta ve hatta yağmur çamur demeden Johnie Walker misali yürümeye devam ediyorlar...

Burasi hayvan sever bi memleket, bizim disimizda coğu yer öyle ama, otele bile kedi kopek alabilme ihtimalleri yuksek... Yine bizim kafa ile kiyaslayacak olursak, sevgilisine sirinlik yapmak icin Golden Retriever almak yok burada :) ya da depresyona girip pet alip, cikinca sokağa atmak :) 

Sokaktaki çöpçüye, ya da yoldan geçen birine gülümsemek, hatta günaydın demek garip birşey değil çok... karşıdakine yazmanız ya da birşeyler isteyecek olmanıza gerek yok! Dilenci geldiğinde param yok derseniz gidiyor! Nokta...

YAAA... şimdi böyle alt alta sıralayınca özünü reddeder, memleketine bok atar konumda olmak değil maksadım... Burada Hollandalılarla arkadaş olmanın ne kadar zor olduğu, çok insan canlısı gibi görünüp aslında öyle olmadıkları hakkında anlatılanlar bitmez tükenmez... servis sektörünün Turkiyeyle uzaktan yakından kıyaslanamayacağı, bir garsondan beklentilerin minimize edilmesi gerekliliği kesinnnn! Ya da... bizim misafirperverliğimiz bu insanlarda yok ama dediğim gibi an itibari ile, anlaşmak halen daha kolay geliyor ama! direk, sade öküzzzzz! :) nice n easy :))

Burada ayari bozan mevzuularsa, yani bize ters noktalar daha bi derin esasen :) alismamisiz ya... Evde birsey bozulsa servisi, ustayi arariz! Burada yok oyle bi dunya :)) adamlar bos vakitlerinde tamircilik oynamayi seviyorlar :) hepsinin evlerinde tamir cantasi var ve kullanmayi da biliolar :) ama dolayisiyla bizim gibi insanlar bi dumura ugruyorlar! Isteseniz, parasi neyse vericemmmm deseniz de size yardimci birini bulmak zor! Hadi buldunuz... Adamin eve gelmesi bayaaa bi sure aliyor, dolayisiyla herkes kendi Ustasi oluyor mecburi :) haaaa bi de tamirci olayi o kadar pahali ve zahmetli birsey ki, genel temayul... Birsey bozuldu mu at, yenisini al :) at dedim yaaaa.... Nasil atilio :) camdan asagi ya da kapi onune! Ama ne zaman... Cop gunlerinde!!! Ya hu oyle evde cop birikti atayim yok burda... Haftada 2 cop toplama gununuz var o gunlerde evsel copleri cikarip kapi onune koyuyorsun, diger... Camdir, kartondur, plastiktir... Bunlarin hepsinin ayri ayri copleri var... O copleri bulup onlara atiyosun... Way arkadas dedirtecek cinsten di mi :)

Simdilik son deginmek istediiim nokta doktor! Yine bizim alistigimiz sekilde ozel sigortam var, istedigim dizi dizi hastanelerden birine giderim yok!!! Eczaneye gittim sec sec ilac begendim de tabi :) Mahalle doktoruna gidicen...adam seni sevk ederse hastaneye gidebiliosun... Ki bu surecin ne kadar zorlu oldugunu anlatmaya gerek yok sanirim... Surecin kendisi aciklayici :) dogumu bile evde ebeyle yapiyorsunuz :s diyeyimmmm ve kisa keseyim :)

Gelirken merak ediyordum nasıl olacağını ama şu anda da girişi tamamlamaya çalışan biri olarak, gelişmede beni neler beklediğini daha da çok merak ediyorum sanırım...

Xxx