19 Ekim 2016 Çarşamba

Ben is hayatini cok abartmisim ( sanirim )

Freudyen anilara donup bakmak gerekir mi bilmiyorum ama 12 yillik is hayatim, 7 farkli is yeri tecrubemden sonra buna karar verdim.
Ben is hayati kavramini kendi gozumde cok abartmisim. 

Bir doktor, avukat soz konusu ise hayat baskadir, ya da NASA da uzay kesifleri yapiyorsan ama ya degilse...Sanirim benim algi karisikmis biraz.... cok uzun sure, kayda deger birsey yapacagiz sandim... muhim bisey...haftada min. 40 saatimizi verdigimiz, kafamizi patlattigimiz, sacimizi basimizi yoldugumuz ofis hayatimiz ve debelenmemiz dunya barisina olmasa da iyi birseylere vesile olacak sandim. kendimizden buyuk birseylerin parcasi olup pozitif seyler yaratacagiz sandim.

Sonraki etapta, bunun olmayacagini anladim... evet buyuk sistemin kucuk birer parcasiyiz hepimiz ama o kadar. etrafta birseyler zaten olup bitiyor, biz de global surunun bir bireyiyiz o kadar. Bu etapta, cok calisacagiz da sandim. cok calisip, cok kafa yoracagiz... bu surunun icinde kara koyun olabiliriz sandim! hani kuresel bi hayat ve kuresel bir calisma duzeni var ya, kelebek etkisi yaratabiliriz sandim... ben burda kuyuya bir tas atacagim, bu dunyanin baska bir yerinde
birseyleri degistirecek sandim.... sonunda don kisot gibi ruzgar gullerine karsi tek kaldim...

ve nihayetinde kararimi verdim, ekmek parasi icin, sosyal bir hayvan oldugumuz icin, gruplasip debelesiyoruz. hepsi bu! ya da ben cok ciddi FAIL ettim... kendi tecrube ettigim 12 sene boyunca 7 farkli is yerinde, ve yakin cevremdeki insanlarin tecrubelerini de goz onunde bulundurursak, 100lercemiz, binlerce iste basaramadik, tutunamadik.... yani, boyle gelmis boyle giderin bir parcasi olduk. Yaptiklarimizi tukettik, umutlarimizi harcadik, bozuk kaldik :)

peki... ne yapmali... sanirim hayati oldugu gibi is hayatini da cok ciddiye almamali,,, bosvermislik sendromu degil ama baagggzi seyleri oylece, oldugu gibi kabullenmeli, elinden gelenin en iyisini yapmaya calismali ama tatli canini uzmemeli... ekmek parasi icin olmayan, kendine yatirimlik, stres topu hobi mutluluklari edinmeli haaa bi de 65 yasinda emeklilik durumunu dusunmemeli, netekim o zaman bardak hic bi turlu dolu gorunmuyor :) 

2 Mart 2016 Çarşamba

35 yaşım


Annem 35 yasindayken ben 11 yasimdaydim. Yani, annemin benim su anki yasimdaki halini net hatirliyorum.
Evet, bunu farkettigim gun yaslandigimi anladim hatta hayat muhasebesine basladim
Bi adim otesine gectim, anneannemin, dedemin, annemin su andaki yasinda oldugu zamani hatirladigimi anladim
Annem yaaaa, anneydi hep o… dedem…. O hep kocaman dedeydi… ben hic sorgulamadim ki, cocuk aklimla
Onlar da insan demedim ki… buyuk-olgun-yetiskindi iste onlar….

Ve…annemin yaslandigini da anladim, ailesini ya da onlarin ilim, ifranini sorgulamak degil ama hayatin nasil da degistigini, bir onceki nesile kiyasla hayatlarimizin, degerlerimizin, kabiliyetlerimizin en basta teknolojinin gelismesiyle birlikte nasillll da cok gelistiginin hesabini tutmaya basladim...

Annemle trenin sigara icilmeyen kompartimaninda Ankaradan – Istanbula trenle 10 saatte gittigimiz gunleri hatirladim,Eskisehirde gece yarisi yumurta, kofte ekmekle trene binenleri hatirladim, ucakla Ankara-Istanbulun 45 dk oldugunu dusundum… sonra, karsiya kopruyle gecmenin 3 saati buldugunu… Kafam karisti….

Ben `teenager`ken modayi cok bi cok takip ederken, annemin ay bunlar bizim zamanimizda da modaydi dedigini hatirladim…Simdi moda olan ray-ban lara, Adidas stan-smith lere baktim, gobegi acik t-shirtlere baktim… annemi hatirladim
Evet, bizim zamanimizda da modaydi bunlar :O
Simdi modayi cok da umursamadigimi, herseyi takip etmeyi birak,moda olan seyleri cok da begenmedigimi, kendime yakistiramadigimi dusundum….. bi durdum!

Hicbirzaman teknolojinin oncusu olmadim ama yeni application larin popular olanlarini sadece ismen bildigimi dusundum, Ingilizceyi sarki sozleri cikararak ogrenen ben, gunumuzun muziginin bana gore olmadigini, halen eski arsivlerimi ya da daha yumusak olan yakin zaman sarkilarini dinledigimi dusundum…birak sarki sozlerini ezberlemeyi, yeni sarkicilari, sarkilarin adlarini bile bilmedigimi dusundum… bi daha bi durdum!

Ve sonra… Haftasonu kalabaliklar arasinda, sokakta 3 saat gecirdikten sonra belimin, basimin agridigini dusundum... Uzun zaman birsey yemezsem midemin bulandigini, bi oturup bi sakin yerde biseyler yemenin benim icin ihtiyac oldugunu dusundum

12 yildir bir fiil calsimakta oldugumu dusundum… hayatimin neredeyse 1/3 unu calisarak gecirmisim ben yaaa…

Bu yaziyi yazarken bile ilk bilgisayar kullandigim zamani hatirladim…. Inanabiliyor musunuz, ben ilk ve surekli bilgisayar kullanmaya universitede, okul zoruyla basladim… dial up ethernet i biliyorum…. Universite sinavi sonuclarini ogrenebilmek icin heyecanla kitlenen bilgisayarin onunde saatlerce bekleyen ekiptenim ben

Yuzumdeki cizgilere baktim…. Evet, cizgilerim var benim….
Sacimdaki beyazlara baktim… evet, artarak cogalan beyazlarim var benim…
Cabuk alinip, daha zor verilen kilolarim da benimle…

Sevgilimle daha uzun yillar birlikte olmak istiyorum diye dusundugum, hatta bu olmazsa diye endiselendigim anlarim var benim….


Bugune kadar 30larimi hep cok sevdim… bana hep farkindalik, olgunluk ve keyif verdi bu seneler… halen de seviyorum 30larimi ama, 35 muhasebesi mi desem adini koyamiyorum ama bir anda dank etti

hayat kisa…zaman ucup gidiyor!

Yarinlar, bana lutfen guzellikler getirin…. Tesekkurler, Amin